NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
77 - (1543) حدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك عن نافع،
عن ابن عمر؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال (من
باع نخلا قد
أبرت،
فثمرتها
للبائع. إلا
أن يشترط المبتاع).
[ش
(أبرت) قال أهل
اللغة: يقال:
أبرت النخل
آبرة أبرا،
بالتخفيف،
كأكلته آكله
أكلا. وأبرته
بالتشديد أؤبره
تأبيرا،
كعلمته أعلمه
تعليما. وهو
أن يشق طالع
النخلة ليذر
فيه شيء من
طلع ذكر
النخل. والإبار
هو شقة سراء
حط فيه شيء
أولا].
{77}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, Nâfi'den dinlediğim, onun da İbni Ömer'den
naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem):
«Her kim aşılanmış bir hurmalık
satarsa onun meyvesi satana aiddir; meğer ki, müşteri (meyveyi) şart koşmuş
ola!» buyurdular.
78 - (1543) حدثنا
محمد بن
المثتى. حدثنا
يحيى بن سعيد.
ح وحدثنا ابن
نمير. حدثنا
أبي. جميعا عن
عبيدالله. ح
وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة (واللفظ
له). حدثنا
محمد بن بشر.
حدثنا
عبيدالله بن
نافع، عن ابن
عمر؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال
(أيما نخل
اشترى أصولها
وقد أبرت، فإن
ثمرها للذي
أبرها. إلا أن يشترط
الذي اشتراها).
{78}
Bize Muhamsned b.
Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Saîd rivayet etti. H.
Bize İbni Numeyr de
rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. Her iki râvi de Ubeydullah'dan
rivayet etmişlerdir. H.
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe dahî rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki); Bize Muhammed b. Bişr rivayet
etti. (Dediki): Bize Ubeyduliah Nâfi'den, o da İbni Ömer'den naklen rivayet
etti ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Herhangi bir hurmalığın
ağaçları aşılanmış olarak satın alınırsa o hurmalığın meyvesi aşılayana aiddir;
meğerki, satın alan kimse (meyveyi) şart koşmuş ola!» buyurmuşlar.
79 - (1543) وحدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
ليث. ح وحدثنا
ابن رمح.
أخبرنا الليث
عن نافع، عن
ابن عمر؛
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال
(أيما امرئ أبر
نخلا، ثم باع
أصلها، فللذي
أبر ثمر
النخل. إلا أن
يشترط
المبتاع).
{79}
Bize Kuteybe b. Saîd
rivayet etti. (Dediki): Bize Leys rivayet etti. H.
Bize İbni Rumh dahî
rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, Nâfi'den, o da ibni Ömer'den naklen haber
verdi ki. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Herhangi bir kimse bir
hurmalığı aşılar da sonra ağaçlarını satarsa, hurmalığın meyvesi aşılayana
aittir; meğer ki müşteri şart koşmuş ola!» buyurmuşlar.
(1543) - وحدثناه
أبو الربيع
وأبو كامل.
قالا: حدثنا
حماد. ح
وحدثنيه زعير
بن حرب. حدثنا
إسماعيل.
كلاهما عن
أيوب، عن
نافع، بهذا
الإسناد،
نحوه.
{…}
Bize bu hadîsi
Ebu'r-Rabî' ile Ebû Kâmil de rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Hammâd rivayet
etti. H.
Bu hadîsi bana Züheyr b.
Harb dahî rivayet etti. (Dediki): Bize îsmâîl rivayet etti. Her iki râvi
Eyyûb'dan, o da Nâfi'den bu isnâdla bu hadisin benzerini rivayet etti.
80 - (1543) حدثنا
يحيى بن يحيى
ومحمد بن رمح.
قالا: أخبرنا
الليث. ح
وحدثنيه
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
ليث عن ابن
شهاب، عن سالم
بن عبدالله بن
عمر، عن
عبدالله بن
عمر. قال:
سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول (من
ابتاع نخلا
بعد أن تؤبر
فثمرتها للذي
باعها. إلا أن
يشترط
المبتاع. ومن
ابتاع عبدا
فماله للذي
باعه. إلا أن
يشترط
المبتاع).
{80}
Bize Yahya b. Yahya ile
Muhammed b. Rumh rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Leys haber verdi. H.
Bize Kuteybe b. Saîd de
rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, İbni Şibâb'dan, o da Salim b. Abdillâh b.
Ömer'den, o da Abdullah b. Ömer'den naklen rivayet etti. (Demiş ki):
Ben Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim :
«Her kim bir hurmalığı
aşılandıktan sonra satın alırsa, o hurmalığın meyvesi satana aid olur; meğer
ki, müşteri şart koşmuş ola! Ve her kim bir köle satın alırsa, o kölenin malı
satana aiddir; meğer ki, müşteri şart koşmuş ola!»
(1543) - وحدثناه
يحيى بن يحيى
وأبو بكر بن
أبي شيبة وزهير
بن حرب (قال
يحيى: أخبرنا.
وقال الآخران:
حدثنا سفيان
بن عيينة) عن
الزهري، بهذا
الإسناد، مثله.
{…}
Bize bu hadîsi Yahya b.
Yahya ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ve Züheyr b. Harb da rivayet ettiler. Yahya
(Bize haber verdi) tâbirini kullandı. Ötekiler : Bize Süfyân b. Uyeyne,
Zührî'den bu isnâdla bu hadîsin mislini rivayet etti, dediler.
2 م - (1543) وحدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب. أخبرني
يونس عن ابن
شهاب. حدثني
سالم ابن
عبدالله بن
عمر؛ أن أباه
قال: سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول. بمثله.
{…}
Bana Harmele b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbni
Şihâb'dan naklen haber verdi. (Demişki): Bana Salim b. Abdillâh b. Ömer rivayet
etti ki, babası:
Ben Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i bu hadîsin mislini îrâd buyururken işittim.»
demiş.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî «Kitâbü'L-Buyû'»
ile «Şurût» bahsinde; Müslim, Ebû Dâvûd ve Nesâî «Şurût da; İbni Mace
«Ticâret»de muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Buhârî'nin bir rivayetinde
hadîs muhavere yâni müzâkere kabilinden zikredilmiş ve Hz. İbni Ömer'in
âzâdlısı Nâfi'e mevkuf bırakılmıştır. Mezkûr rivayette: «Herhangi bir hurmalık
aşılanmış olduğu halde meyvesinden bahsedilmeksizin satılırsa meyvesi aşılayana
aittir. Köle ile ekin de böyledir.» denilmektedir.
İbni Abdilberr'in
beyânına göre babımız hadîsinin râvilerinden Nâfi' ile Salim hurma meselesini
ittifakla merfû' olarak rivayet etmişlerse de köle meselesinde ihtilâf
etmişlerdir. Salim onu da merfû' olarak rivayet etmiş; Nâfi' ise İbni Ömer
(Radiyallahu anh)'a mevkuf bırakmıştır. Ekin meselesinin merfu' rivayeti olmadığı
söylenir. Hattâ bâzıları İbni Ömer hadîsinde mevsûl olarak yalnız hurma
meselesini rivayet etmişlerdir.
İmam Mâlik, Leys,
Eyyûb, Ubeydullah b. Ömer ve diğer bir takım hadîs ulemâsı hurma meselesini
İbni Ömer (Radiyallahu anh)'dan; köle meselesini de îbni Ömer vasıtasiyle Hz.
Ömer'den mevkuf olarak rivayet etmişlerdir. Ebû Dâvûd da İmam Mâlik'den hadîsi
bu iki isnâdla tahrîc etmiştir.
Hurmanın aşılanması:
Dişi hurmanın çiçeğini yararak içine erkek hurma çiçeğinden bir miktar koymakla
olur. Buna Arapçada (te'bîr) yahut (ebr) denir. Her meyvenin aşısı nev'ine ve
âdete göre yapılır. Bâzan ağacın çiçeğini atıp meyve göstermesine ve ağacı
budayıp ıslâh etmeye de (te'bîr) denir. Ağacın kendiliğinden aşılanması satış
hususunda insan tarafından aşılanmış hükmündedir.
Hadîste hassaten
hurmanın zikredilmesi ihtirâzî bir kayid değil, ya bahis mevzuu hurma olduğu
yahut Arabistan'da meyve bahçelerini ekseriyetle hurmalıklar teşkil ettiği
içindir. Yoksa üzüm, elma ve armut gibi meyve ağaçları da bu hükümde dahildir.
Yâni bu gibi meyve ağaçları satıldığı zaman da şart yoksa yemişi satana aittir.
Şarttan maksad: Akdi
yaparken müşterinin: «Meyve benim olacak!» demesi; satıcının da kabul
etmesidir. Bu takdirde satılan ağacın o seneki meyvesi de müşterinin olur. Şart
satıcı tarafından da olabilir; ve bittabi muktezasınca hareket edilir.